Uluslararası Af Örgütü'nün (UAF) yayımladığı son rapor, ifade, örgütlenme ve barışçıl toplanma özgürlüğünün dünya genelinde, Avrupa dahil olmak üzere tehlike altında olduğunu ortaya koydu. Rapor, uluslararası hukuk düzeninin zayıflatılmasının otoriterleşmeyi derinleştirdiğine dikkat çekiyor.
UAF Türkiye Direktörü Akşener, Avrupa Pasajı'ndaki bir basın toplantısında, 150 ülkenin incelendiği rapordaki küresel hak ihlallerini değerlendirdi. Akşener, "Otoriter uygulamaların yükselişi ve uluslararası hukukun yok edilişi kaçınılmaz değil. İnsanlar, insan haklarına yönelik saldırılara direniyor ve direnecek. Hükümetler uluslararası adaleti tesis edebilir, etmeye de devam etmelidir," dedi.
`ULUSLARARASI HUKUKUN ZAYIFLAMASI VE HAK İHLALLERİ
`
Raporun en önemli tespitlerinden biri, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyesi ülkelerin eylemlerinin veya eylemsizliklerinin uluslararası insan hakları ve uluslararası sistemi zayıflatması. Akşener, bu saptamayı destekleyen örnekler arasında ABD, Birleşik Krallık ve birçok Avrupa Birliği devletinin İsrail'in askeri harekatına verdiği açık desteği gösterdi.
Akşener, ABD ve Rusya'nın BMGK'daki veto yetkilerini kullanarak konseyi neredeyse işlevsiz hale getirdiğini ve bu güçlü devletlerin uluslararası adalet kurumlarına saldırdığını, kararlarına uymayı reddettiğini vurguladı. Raporda ayrıca, silahlı çatışmalardaki ihlallerden muhalefetin bastırılmasına, ekonomik ve iklim kaynaklı adaletsizliklerden yapay zeka ve yeni teknolojilerin yarattığı insan hakları ihlallerine kadar birçok önemli konuya değinildi.
`GAZZE'DEKİ SOYKIRIM VE DİĞER İHLALLER
`
Uluslararası Af Örgütü'nün raporunda, İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığına dair belgeler sunuldu ve 2024 yılı "İsrail'in Gazze'deki soykırımının canlı izlendiği bir yıl" olarak nitelendirildi. 2024 sonu itibarıyla İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında en az 45 bin 500 kişi öldürüldü ve 108 bin 300 kişi yaralandı. Sivilleri ve sivil yapıları hedef alan saldırılarda birçok ailenin yok olduğu belirtildi.
Rapor, Irak, Lübnan, Suriye ve Yemen'in de İsrail'in hedefi haline geldiğini vurgularken, Lübnan'da yaklaşık 4 bin 47 kişinin öldürüldüğü, 16 bin 600'den fazla kişinin yaralandığı ve 1,2 milyon kişinin yerinden edildiğine dikkat çekti. Ayrıca, 2024'te en az 124 gazetecinin öldürüldüğü ve bu cinayetlerin çoğunun Gazze'de İsrail tarafından işlendiği belirtildi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk 100 günlük iktidarıyla ilgili değerlendirmelere de yer verilen raporda, "Trump etkisi"nin yıkıcı eğilimleri hızlandırdığı ve güçlü devletlerin kural esaslı uluslararası sistemi kasıtlı olarak zayıflattığına işaret edildi. Dünya genelinde otoriter uygulamaların arttığı, muhalefete yönelik baskıların yoğunlaştığı ve en az 21 devletin ifade özgürlüğünü bastırmayı amaçlayan yasalar çıkardığı veya yasa teklifleri sunduğu kaydedildi.
Af Örgütü, İsrail'in Gazze'deki soykırımını eleştiren seslerin kısıtlandığını, Almanya'nın "Nehirden denize" sloganını suç sayarak mahkûmiyet kararları vermesi, Birleşik Krallık'ın Filistin'le ilgili ifade özgürlüğünü kısıtlaması, Fransa'da protestocular hakkında "terörü haklı gösterme" suçlamasıyla soruşturmalar açılması ve Kanada ile ABD'de üniversitelerde düzenlenen barışçıl protestoların polisin şiddetli müdahalesiyle karşılaşmasının bu duruma örnek teşkil ettiğini belirtti.
Avrupa ve Orta Asya'da din ve inanç özgürlüğü gerilerken, Afrika'da çatışmalar ve kıtlık milyonlarca insanı göçe zorladı. Üretilmiş yoksulluk, çatışma, siyasi baskı ve iklim krizinden oluşan "zehirli karışım"ın, 2024'te tahmini olarak 110 milyon kişiyi yerinden ettiği ve Sudan'ın çatışmalar nedeniyle yerinden edilen 11 milyonu aşkın kişiyle dünyanın en büyük yerinden edilme krizini yaşadığı kaydedildi. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırılarının 2024'e damga vurduğu ve bölgenin insan haklarındaki küresel gerilemede başı çektiği, Ukrayna'daki sivil kayıpların 2023 yılına kıyasla daha yüksek olduğu vurgulandı.
`Haber Merkezi