Aramak

Yenidoğan Çetesi Davasında 10 Tahliye Kararı

  • Bunu Paylaş:
Yenidoğan Çetesi Davasında 10 Tahliye Kararı

İstanbul'da büyük yankı uyandıran "yenidoğan çetesi" davasında flaş gelişme yaşandı. Bebek ölümleri üzerinden haksız kazanç elde etmekle suçlanan ve 29'u tutuklu yargılanan 58 sanıktan 10'u tahliye edildi. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanık avukatlarının savunmaları dikkate alındı.

Sanık avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu savunarak tahliye talebinde bulundu. Sümeyye Nur Taşçı'nın avukatı, müvekkilinin "bebek katili" olmadığını ve hakkındaki suçlamaların somut delillere dayanmadığını iddia etti. Tuğçe Toptemel'in avukatı ise, "örgüt suçu"na dair herhangi bir delil bulunmadığını ve müvekkilinin adının geçtiği dosyaların hukuka aykırı şekilde medyaya servis edildiğini öne sürdü. Avukatlar ayrıca, tanık ifadelerinin zamanla güvenilirliğini yitirdiğini ve tutukluluk için yeterli kanıt olmadığını savundu.

Mahkeme, savunmaların ardından ara kararını açıkladı ve şu isimlerin tahliyesine karar verdi:

Esenyurt Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Renas Kılıç,

Silivri Kolan Hastanesi Başhekimi Dr. Benar Mansuroğlu,

Hemşire Fehmi Alperen,

Tıbbi sekreterler: Gözde Polat, Aslı Alemdağ, Senanur Ünlü, Müberra Palabıyık,

Hemşire Deniz Korkmaz,

TRG Hospital Genel Müdürü Murat Mantuş,

Sağlık memuru Remzi Karaca

Dava, İstanbul'da gerekli olmadığı halde özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerine yatırılan 12 bebeğin ihmal sonucu ölümü iddiasıyla başlamıştı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında, 22'si tutuklu 47 şüpheli hakkında iddianame hazırlanmıştı. İddianamede, sanıklar hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor.

İddianamede, Doktor Fırat Sarı liderliğindeki suç örgütünün, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin doluluğunu sağlamak ve SGK'dan yüksek miktarda ödeme almak amacıyla hareket ettiği belirtiliyor. Sağlık Bakanlığı müfettişlerinin raporunda ise, yenidoğan ünitelerindeki bebek ölümlerine yol açan tıbbi eksiklikler detaylı olarak yer alıyor.

İDDİALAR VE SUÇLAMALAR

İddianamede yer alan telefon konuşmaları da dikkat çekiyor. Doktor Fırat Sarı ile acil tıp teknisyeni Hakan Doğukan Taşçı arasındaki bir görüşmede, hastanenin ruhsat ve fiziki koşullarının yetersiz olduğu iddiaları yer alıyor. Ayrıca, hemşire Mehtap Sayar'ın bir bebek hastanın tedavisinin uygun olmayan koşullarda yapıldığını anlattığı ve Hasan Basri Gök'ün "Mehtap çocuğu öldür elli satürasyonlu çocuk mu olur" dediği bir konuşma da iddianamede bulunuyor.

AİLELERİN FERYADI VE SORUŞTURMANIN BAŞLANGICI

Bebeklerini kaybeden ailelerin ifadeleri de iddianamede yer alıyor. H.H. isimli bir baba, doğum için gittikleri hastanede yoğun bakım ünitesi olmadığı gerekçesiyle özel bir hastaneye yönlendirildiklerini, burada da ihmaller sonucu bebeğini kaybettiğini anlatıyor.

Soruşturma, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nde görevli bir doktorun CİMER'e yaptığı başvuru ile başlamıştı. Doktor, bazı özel hastanelerde yenidoğan yoğun bakım üniteleri defterlerinin boş bırakıldığını ve kayıtlarla gerçek durumun uyuşmadığını tespit etmişti.

Savcı Y.E., soruşturma sırasında tehdit edilmiş, bu nedenle başlatılan ayrı bir soruşturmada 5 kişi tutuklanmıştı.

Haber Merkezi

Haberum Com

Haberum Com

Basın ve dijital yayıncılık alanında 5 yılı aşkın süredir aktif olarak görev alıyor, dinamik ve çözüm odaklı bir haber editörü olarak çalışıyorum. Hızla gelişen medya ekosisteminde bilgiyi güvenilir ve etkili şekilde aktarma konusunda uzmanlaştım. SEO uyumlu içerik üretimi konusunda derin bir bilgi birikimine sahibim ve dijital platformlarda içeriklerin erişilebilirliğini artırmaya yönelik stratejik çözümler geliştiriyorum.